Filtrar por gênero
Akbank Sanat 2022’de 29. yılını kutluyor. Türkiye’de çağdaş sanatın gelişimini destekleyen ve sanatın farklı disiplinlerinde uluslararası projelere yer veren Akbank Sanat, özellikle genç sanatçılara kendilerini geliştirebilmeleri için çeşitli imkanlar sunmaktadır. "Değişimin hiç bitmediği yer" olma misyonuyla yılda 700’ün üzerinde etkinlik gerçekleştirmekte olan Akbank Sanat sergilerden modern dans gösterilerine, konserlerden panellere, çocuk atölyelerinden film gösterimlerine uzanan geniş bir yelpazede birçok farklı etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.
- 127 - HEY! Beyoğlu - Galata'da İngiliz İzleri - Mete Göktuğ
Mimar Mete Göktuğ çocukluğundan itibaren yaşamının büyük bir bölümünün geçtiği Galata'yı anlatıyor. Galata’daki ilk yerleşim alanlarından Cenevizlilere, semtin Latin mahallerinden Galata Köprüsü ve Galata Surları’na, semte dair çeşitli anlatıları ve hikayeleri bireysel yaşanmışlıklarının süzgecinden anlatan Mete Göktuğ, 1930’larda İngilizler tarafından Galata'da kurulan İngiliz Deniz Adamları Hastanesi, İngiliz Postanesi ve İngiliz Karakolu’na dair de geniş bir parantez açıyor.
Sat, 02 Mar 2024 - 49min - 126 - HEY! Beyoğlu: "Deneyimlerle Beyoğlu İmgeleri"
HEY! Beyoğlu: Yapılar, Mimarlar, Hikâyeler
"Deneyimlerle Beyoğlu İmgeleri"
Moderatör: Cem Sorguç - Konuşmacı: Süreyyya Evren
HEY! Beyoğlu serisinin bu bölümünde 1980'li yıllardan günümüze uzanan süreçte Beyoğlu yaşantısının farklı çehreleri şair, yazar, çevirmen ve editör Süreyyya Evren'in yaşam deneyimleri çerçevesinde anlatılıyor.
Beyoğlu'nun kent yaşantısı için taşıdığı önem, yarattığı enerji, farklı kültürlerle iletişimi, bireysel hafızaların üzerindeki etkisi, yakın dönemde geçirdiği yapısal değişimler, geçmiş ve şimdi arasında oluşturduğu köprü, bir hayal merkezi olarak sahip olduğu değer, hikayeleri ve çok daha fazlası Süreyyya Evren anlatıyor.
Fri, 03 Nov 2023 - 45min - 125 - HEY! Beyoğlu: Okuduğum Yerden: Galatasaray Lisesi
HEY! Beyoğlu Yapılar, Mimarlar, Hikâyeler
Okuduğum yerden: Galatasaray Lisesi
Moderatör: Cem Sorguç
Konuk: İzzeddin Çalışlar
On beşinci yüzyılın sonlarından itibaren İstanbul’a dair kayıtlarda bir saray mektebi olarak adı geçen ve 1923 yılında Galatasaray Lisesi adını alan eğitim kurumu, yıllar içinde merkezinde bulunduğu semte ismini vermiş olan bir ekol. 1868 yılında, Sultan Abdülaziz’in Fransa İmparatoru III. Napoléon’la kurduğu yakın ilişki sonucu Avrupa’nın en ileri standartlarına sahip bir orta öğretim kurumu olarak tasarlanan Mekteb-i Sultani (Lycée Impérial Ottoman da Galata Serai) 1481 yılında başlayan yolculuğundan günümüze 500 yılı aşkın bir süredir varlığını koruyan Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından biri.
HEY! Beyoğlu Yapılar, Mimarlar, Hikâyeler isimli podcast serisinin bu bölümünde Beyoğlu’nun kalbinde yer alan bir eğitim kurumunu (Galatasaray Lisesi) okulun mezunlarından ve aynı zamanda Galatasaray Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi olan yazar, editör, tasarımcı ve küratör İzzeddin Çalışlar anlatıyor.
Fri, 11 Aug 2023 - 1h 19min - 124 - HEY! Beyoğlu: "Oturduğum Yerden: Doğan Apartmanı"
HEY! Beyoğlu: Yapılar, Mimarlar, Hikâyeler
Oturduğum Yerden: Doğan Apartmanı
Moderatör: Cem Sorguç - Konuşmacı: Okan Bayülgen
1894 yılında İtalyan mimarisi esas alınarak İstanbul'un Galata semtinde Belçikalı Helbig Ailesi tarafından yaptırılan ve o günden bu yana birçok kez sahibi ve ismi değişen Doğan Apartmanı tarih içinde Helbig Apartmanı, Botton Han, Victoria Han gibi farklı isimlerle anıldı. Geç 19. yüzyıl ve erken 20. yüzyılda dönemin varlıklı Levanten, Yahudi ve Rum ailelerinin kiralık konut olarak kullandığı Doğan Apartmanı ilerleyen yıllarda Türkiye’nin ilk kadın mimarlarından Mualla Eyüboğlu'dan araştırmacı-yazar ve koleksiyoner Rasih Nuri İleri'ye Türkiye'nin kültür-sanat ve bilim çevrelerinden birçok farklı isme ev sahipliği yaptı. Yavuz Turgul’un Muhsin Bey ve Eşkiya filmlerinin çekimlerine de mekân olan Doğan Apartmanını uzun yıllardır bu yapıda yaşayan ve lise yıllarından beri apartman ile iletişim halinde olan Okan Bayülgen anlatıyor.
Mon, 17 Apr 2023 - 1h 09min - 123 - Felsefe Seminerleri Dizisi - Kriz ve Kritik II - Ferda Keskin
Felsefe Seminerleri Dizisi - Kriz ve Kritik II
Moderatör: Emre Şan
Konuşmacı: Ferda Keskin
“Tarihsel Ontoloji Olarak Kritik”
Antik Yunancadaki krinein fillinden gelen kritik kavramı, birbiriyle ilişkili bir dizi farklı anlam taşısa da Batı felsefe tarihinde özellikle 18. yüzyıldan bu yana sınır, sınır çizme, ayırma kavramlarıyla birlikte düşünülmüştür. Örneğin söz konusu yüzyılın sonuna damga vurmuş olan Kant’a göre aklın sınırlarını çizmek hem bilginin olabilirlik koşullarını belirlemeyi hem de bilimsel bir metafiziği mümkün kılan temel felsefi faaliyettir. Sınır ise, kuşkusuz, antik Yunan’dan bu yana çok geniş uygulama alanı olan bir kavramdır ve varlığın kavramsallaştırılması olarak ontolojide önemli bir yer tutar. Bu bağlamda sorulabilecek önemli sorular arasında sınırların evrenselliği veya tarihselliği, aşılabilirliği veya aşılamazlığı yanı sıra aşılmalarının gerekli olup olmadığı gibi modaliteler vardır. Tarihsel ontoloji sınırların tarihsel olarak kurulduklarını ve zorunlu olmadıklarını göstermeyi amaçlar. Aidiyet koşulları itibariyle insan eylemine sınır tanımladıkları düşünüldüğünde, kimliklerin de bu modaliteler çerçevesinde değerlendirilmesi tartışmayı özgürlük ekseninde etik ve politik bir boyuta taşır. Dolayısıyla, tarihsel ve zorunsuz sınırların aşılmasının gerekli olup olmadığı ve eğer gerekliyse aşılmalarının alabileceği biçimler sadece teorik değil aynı zamanda pratik bir soruya dönüşür. Bu konuşmada yukarıdaki soruları modern siyaset felsefesi ve etik bağlamında tartışacalacaktır.
Tue, 27 Dec 2022 - 1h 46min - 122 - HEY! Beyoğlu - Bir Zamanlar Beyoğlu’nda Eğlence Hayatı ve Mekanları - Gökhan Akçura
HEY! Beyoğlu
Yapılar, Mimarlar, Hikâyeler
Moderatör: Cem Sorguç
Bahsettiğimiz bugünlerde ve aslında zaman zaman büyüsünü yitirdiği düşünülen bir semtin geçmişine dair güzelleme ve peşine takılan bir zamane yakınması değil.
Yapılar, ara mekânlar ve insanlar üzerinden mimari, gündelik hayat, tarih, meşgale, vaka ara kesitinde mekânsal ve beşeri bir bellek kazıması. Günümüzün görünür görünmez kodlarını açmaya, geçmiş ile gelecek, eski ile yeni kopukluğunu varsaymaya karşın mekânsal ve zamansal bir bütünleştirme gayreti.
Konuşmacı: Gökhan Akçura
18. yy.’dan itibaren Beyoğlu’nda eğlence hayatına tanıklık eden mekânlar, sokaklar, insanlar.
DTCF Tiyatro Kürsüsü ’nü bitirdikten sonra, aynı alanda öğretim üyesi olarak görev yaptı. Üniversiteden ayrıldıktan sonra reklam ve senaryo yazarlığı, yayıncılık, editörlük, radyo programcılığı gibi işlerde çalıştı. İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun dramaturg kadrosunda yer aldı. Halen serbest araştırmacı ve yazar olarak çalışmalarını sürdürüyor. 1990 yılından bu yana tiyatro, sinema, günlük yaşam tarihi gibi konularda otuzu aşkın kitabı yayımlandı. En son olarak İstanbul Şarkıları, Bir Şehri İstanbul ki adlı kitapları çıktı. Akçura, birçok projede danışman olarak yer alması yanı sıra çeşitli sergilerin de küratörlüğünü üstlendi. Yazılarını dergiler ve internet siteleri üzerinden yayınlamaya devam ediyor.
Thu, 15 Dec 2022 - 47min - 121 - HEY! Beyoğlu - Beyoğlu ve Levantenler - Rinaldo Marmara
HEY! Beyoğlu
Yapılar, Mimarlar, Hikâyeler
Moderatör: Cem Sorguç
Bahsettiğimiz bugünlerde ve aslında zaman zaman büyüsünü yitirdiği düşünülen bir semtin geçmişine dair güzelleme ve peşine takılan bir zamane yakınması değil.
Yapılar, ara mekânlar ve insanlar üzerinden mimari, gündelik hayat, tarih, meşgale, vaka ara kesitinde mekânsal ve beşeri bir bellek kazıması. Günümüzün görünür görünmez kodlarını açmaya, geçmiş ile gelecek, eski ile yeni kopukluğunu varsaymaya karşın mekânsal ve zamansal bir bütünleştirme gayreti.
Konuşmacı: Rinaldo Marmara
Tarihsel akışı içerisinde Galata’dan Beyoğlu’na ve 19. yy.’a yoğunlaşarak Levantenler.
Fransa’da Montpellier Paul Valéry Üniversitesi’nde doktor unvanı alan Rinaldo Marmara’nın Doktora tezinin konusu: Bizans’tan günümüze kadar Latin veya Levanten cemaatinin kuruluş, yükselme ve gerileme dönemleri hakkındadır.
Elliye yakın kitap ve yüzden fazla makaleye imza atan Marmara, Vatikan Arşivlerinde araştırmalarına devam ediyor; bu ara Türkiye-Vatikan diplomatik ilişkileri konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Vatikan Arşivlerinin herkes tarafından faydalanabilmesi için konu itibariyle katalog seklindeki yayınlar üzerinde çalışıyor. İlk belgeli kataloğu İstanbul Aydın Üniversitesi tarafından yayımlanmıştır.
Vatikan tarafından Chevalier de l’Ordre de Saint-Grégoire le Grand, ve Polonya Cumhuriyeti tarafından Bene Merito nişanlarıyla ödüllendirilmiştir.
Fri, 28 Oct 2022 - 41min - 120 - HEY! Beyoğlu - Beyoğlu'nda Art Nouveau Mimarisi
HEY! Beyoğlu
Yapılar, Mimarlar, Hikâyeler
Moderatör: Cem Sorguç
Bahsettiğimiz bugünlerde ve aslında zaman zaman büyüsünü yitirdiği düşünülen bir semtin geçmişine dair güzelleme ve peşine takılan bir zamane yakınması değil.
Yapılar, ara mekânlar ve insanlar üzerinden mimari, gündelik hayat, tarih, meşgale, vaka ara kesitinde mekânsal ve beşeri bir bellek kazıması. Günümüzün görünür görünmez kodlarını açmaya, geçmiş ile gelecek, eski ile yeni kopukluğunu varsaymaya karşın mekânsal ve zamansal bir bütünleştirme gayreti.
Beyoğlu'nda Art Nouveau Mimarisi
Konuşmacı: Zafer Akay
Beyoğlu’nda Tanzimat'tan sonra elçilik yapılarıyla başlayan Sanayi-i Nefise Mektebi'nin açılmasıyla giderek çeşitlenen yapı faaliyetinin birçok ilginç aktörü var. Tepebaşı - İstiklal Caddesi kafe ve tiyatrolarıyla Osmanlı başkentinin Avrupai eğlence merkezine dönüşürken, dönemin mimarlık tarz ve akımlarının da bir sergi alanı oldu. Yüzyıl başına damgasını vuran Art Nouveau'nun da D’Aronco yanı sıra, Karakaş kardeşler, Yorgiyadis kardeşler, Kyriakides ve Novokosmos gibi kendine özgü, yerli tasarımcılarının ürettiği birçok örneği Beyoğlu’nun renklerinden birini oluşturur.
1984'te ODTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık bölümünden mezun oldu. 1985-87 yıllarında aynı kurumda araştırma görevlisi olarak lisansüstü çalışmalarını sürdürdü. 1988-97 arasında Ankara'da serbest mimar olarak çalıştı. 1991'de Arkitekt dergisinin editörlüğünü üstlendi. 1997’de İstanbul’a taşındı. 1998-99'da ArchiScope'un genel yayın yönetmenliğini yürüttü. 1999'dan bu yana Mahalle Afet Yönetimi Derneği'nde çeşitli görevlerde bulundu. Mimarlar Odası ve Literatür Yayıncılık'ta mimarlık alanında editörlük çalışmalarını sürdürdü. 2004'te Zafer Akay Yapı İşliği adı altında yeniden serbest mimarlık çalışmalarına başladı. Yanı sıra, Cumhuriyet dönemi Türkiye mimarlığı ve modernleşme alanlarında yoğunlaşarak mimarlık tarihi çalışmalarını da sürdürmekte. 2014’ten bu yana İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmakta.
Mon, 19 Sep 2022 - 44min - 119 - HEY! Beyoğlu - Pera ve Galata’da Yahudi İzleri
HEY! Beyoğlu
Yapılar, Mimarlar, Hikâyeler
Moderatör: Cem Sorguç
Bahsettiğimiz bugünlerde ve aslında zaman zaman büyüsünü yitirdiği düşünülen bir semtin geçmişine dair güzelleme ve peşine takılan bir zamane yakınması değil.
Yapılar, ara mekânlar ve insanlar üzerinden mimari, gündelik hayat, tarih, meşgale, vaka ara kesitinde mekânsal ve beşeri bir bellek kazıması. Günümüzün görünür görünmez kodlarını açmaya, geçmiş ile gelecek, eski ile yeni kopukluğunu varsaymaya karşın mekânsal ve zamansal bir bütünleştirme gayreti.
Konuşmacı: Mois Gabay
Yüzyıllar içinde Galata’dan Beyoğlu’nda yapılar ve yaşayanlarıyla Yahudi izleri.
MOİS GABAY, 1984’te İstanbul Beyoğlu’nda doğmuştur. Yıldız Teknik Üniversitesi Fransızca Mütercim Tercümanlık lisans ve Galatasaray Üniversitesi Stratejik İletişim Yönetimi Yüksek Lisans bölümlerinden mezun olmuştur. “Kurumsal Sosyal Sorumluluk ve İnsan Hakları” konulu yüksek lisans tezi 2010 yılında yayımlanmıştır. 2007 yılından itibaren kokartlı profesyonel tur rehberi olarak Fransızca ve Türkçe kültür turları yapmaya başlamıştır. 2009 yılında “Boy Aynası” adı ile başladığı Şalom gazetesi köşe yazılarını halen sürdürmektedir.
Mon, 15 Aug 2022 - 43min - 118 - HEY! Beyoğlu - Alplerden Galata’ya ve Ötesi: Pietro Montani’nin Kültürlerarası Deneyimi
Yapılar, Mimarlar, Hikâyeler
Moderatör: Cem Sorguç
Bahsettiğimiz bugünlerde ve aslında zaman zaman büyüsünü yitirdiği düşünülen bir semtin geçmişine dair güzelleme ve peşine takılan bir zamane yakınması değil.
Yapılar, ara mekânlar ve insanlar üzerinden mimari, gündelik hayat, tarih, meşgale, vaka ara kesitinde mekânsal ve beşeri bir bellek kazıması. Günümüzün görünür görünmez kodlarını açmaya, geçmiş ile gelecek, eski ile yeni kopukluğunu varsaymaya karşın mekânsal ve zamansal bir bütünleştirme gayreti.
Konuşmacı: Paolo Girardelli
Trieste doğumlu ama ailesi Piemonte dağları kökenli olan Pietro Montani, 1832 yılında 4 yaşındayken ailesiyle Galata’ya yerleşiyor. Babası inşaat ve tesisat/tenekecilik alanında aktif olurken, oğlu daha sanatsal ve entelektüel bir kariyere yöneliyor. 1873 yılında Osmanlı mimarisi hakkında ilk teorik incelemelerden birine imza atan Montani, sultan Abdülaziz döneminde Osmanlı kimliğini temsil eden bir “modern” mimari tarzını üretmek için oldukça etkileyici bir rol oynadı.
Paolo Girardelli (Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü) özellikle Geç Osmanlı şehirlerindeki Avrupalı ve gayrimüslim varlığının görsel/mekânsal boyutu üzerine çalışan bir sanat ve mimarlık tarihçisidir. 2005-2006’da MIT’de Aga Khan Bursiyeri, 2013’te de Paris’teki Ulusal Sanat Tarihi Enstitüsü’nde (INHA) davetli araştırmacı olarak bulundu. Yayınları, mekân, diplomasi, din ve toplumsal kimlikler arasındaki ilişkiye odaklanmaktadır.
Fri, 15 Jul 2022 - 57min - 117 - HEY! Beyoğlu - Beyoğlu ve Beyaz Ruslar
Yapılar, Mimarlar, Hikâyeler
Moderatör: Cem Sorguç
Canlı etkinliği içerisinde kendisinde ifade bulan yapılar, ara mekânlar ve insanlar üzerinden mimari, gündelik hayat, meşgale, vaka ara kesitinde mekânsal ve beşeri bellek kazıması. Günümüzün görünür görünmez kodlarını açmaya, geçmiş ile gelecek, eski ile yeni kopukluğunu varsayan bir retoriğe karşın bir bütünselleştirme gayreti.
Beyoğlu ve Beyaz Ruslar
Konuşmacı:Oya Dağlar Macar
1917 Ekim Devrimi’nin ardından İstanbul’a gelen Beyaz Rusların başta Beyoğlu olmak üzere İstanbul’daki yaşamları, etkileri.
Prof. Dr. Oya Dağlar Macar lisans eğitimini Marmara Üniversitesi Tarih bölümünde tamamladı. Yüksek lisans ve doktorasını Boğaziçi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü’nde yaptı. 1998-2004 yılları arasında Bilgi Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalıştıktan sonra 2004’te İstanbul Ticaret Üniversitesi’ne geçti. 2008-2009’da ABD, Kansas’taki Fort Hays Eyalet Üniversitesi’de, 2011-2012’de Boston Hellenic College’da ve 2019 yılı yaz döneminde Strasbourg Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak bulundu. War, Epidemics and Medicine in the Late Ottoman Empire (1912-1918); Balkan Savaşları’nda Salgın Hastalıklar ve Saglık Hizmetleri; Beyaz Rus Ordusu Turkiye’de (Elçin Macar ile birlikte) isimli kitapları olan Oya Dağlar Macar’ın, tıp tarihi, siyasi tarih, 19. ve 20. yüzyıla odaklanan Osmanlı savaş tarihi alanlarında çalışmaktadır. 2017’den beri Türk Tıp Tarihi Kurumu yönetim kurulu üyesi olan Oya Dağlar Macar halen İstanbul Ticaret Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde öğretim üyesidir.
Wed, 15 Jun 2022 - 36min - 116 - HEY! Beyoğlu - Beyoğlu’nda 19. Yüzyıl
Yapılar, Mimarlar, Hikâyeler
Moderatör: Cem Sorguç
Canlı etkinliği içerisinde kendisinde ifade bulan yapılar, ara mekânlar ve insanlar üzerinden mimari, gündelik hayat, meşgale, vaka ara kesitinde mekânsal ve beşeri bellek kazıması. Günümüzün görünür görünmez kodlarını açmaya, geçmiş ile gelecek, eski ile yeni kopukluğunu varsayan bir retoriğe karşın bir bütünselleştirme gayreti.
Beyoğlu’nda 19. Yüzyıl
Konuşmacı: Dr. Pınar Erkan
Galata ve Beyoğlu'nun kentsel gelişimi, Rumların Beyoğlu'na gelişi, gayrimüslimlerin eğitim ve kültür yapılarının kentleşme sürecine etkileri.
Fri, 20 May 2022 - 1h 04min - 114 - Beuys ve Günümüz - Jochen Proehl
Moderasyon: Prof. Dr. Marcus Graf
Konuşmacı: Jochen Proehl (Sanatçı ve Akademisyen)
Jochen Proehl, 1958 yılında Almanya'da Lübeck'te doğdu. Çocukluğu ve gençliği İstanbul'da geçti. Hdk Berlin'de (bugün UDK) güzel sanatlar okudu. Bugüne dek yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda kişisel sergi açtı ve çok sayıda karma sergiye katıldı.
2013 yılından bu yana Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak dersler vermektedir.
Mon, 11 Oct 2021 - 41min - 113 - Beuys ve Edisyonları - Klaus Staeck
Moderasyon: Prof. Dr. Marcus Graf
Konuşmacı: Klaus Staeck
Sanat çalışmalarına tahta baskılarla başlayan Klaus Staeck daha sonra serigrafiye geçti. Joseph Beuys, Panamarenko, Dieter Roth, Nam June Paik, Wolf Vostell, Daniel Spoerri, Günter Grass, Walter Jens ve Heinrich Böll ile birlikte çalıştı. Joseph Beuys’la ilk ortak çalışmasını 1968’de yaptı. 1973 yılında Joseph Beuys ile birlikte kurduğu Freie Hochschule für Kreativität und interdisziplinäre Forschung (Yaratıcılık ve Disiplinlerarası Araştırma için Özgür Üniversite) derneğinin başkanlık görevini üstlendi.
Klaus Staeck 1986'dan beri Kunstakademie Düsseldorf'ta misafir öğretim üyesidir. 2006 – 2015 yılları arasında Berlin Akademie der Künste (Berlin Sanat Akademisi) başkanlığı yapmıştır ve 2015'ten beri de Onursal Başkanıdır. Kariyeri boyunca birçok ödül kazanmış ve ve 2007'de Großes Bundesverdienstkreuz - Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı’na layık görülmüştür.
Tue, 14 Sep 2021 - 56min - 112 - Beuys ve Sosyal Plastik - Dr. Bünyamin Özgültekin
Moderasyon: Prof. Dr. Marcus Graf.
Konuşmacı: Prof. Dr. Bünyamin Özgültekin
Ayvansaray Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı
Bünyamin Özgültekin, 1989 yılında Unesco AİAP Uluslararası Plastik Sanatlar Birliğinin kurucu üyesi ve 1990 yılında Uluslararası İstanbul Sanat Fuarının kurucu üyesi oldu. 2 dönem (8 yıl) Marmara Üniversitesi Rektör Danışmanı olarak görev yaptı. 3 dönem (12 yıl) Üniversitelerarası Kurul Sanat Dalları Konseyi, Eğitim Komisyonu Başkanı, Üniversitelerarası Kurul Doçentlik Sanat Tasarım Komisyonu Üyeliği, Sanat Dalları Eğitim konseyi Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkanlığı ve YÖK Eğitim Komisyonu, Güzel Sanatlar ve Konservatuvar Çalışma Gurubu üyesi olarak görevler yaptı. 2020 tarihinden itibaren Ayvansaray Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesini dekanlığını yürütmektedir Üç çocuk babası ve çok iyi derecede Almanca bilmektedir.
Thu, 26 Aug 2021 - 51min - 111 - Beuys ve Kelt Kültürü - Lale Delibaş
Moderasyon: Prof. Dr. Marcus Graf
Konuşmacı: Lale Delibaş
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde lisans, "Kelt Kültürü Bağlamında Joseph Beuys ve Eserleri" başlıklı teziyle yüksek lisans eğitimini tamamladı. Aynı bölümde sanatta yeterlik eğitimini tamamlamak için "Joseph Beuys'un Eserlerinde Bir Ari Miti: Kayıp Kıta Atlantis" başlıklı tezi üzerinde çalışmalarına devam ediyor.
Yurtiçinde ve yurtdışında birçok sergiye katılan sanatçının sergileri arasında ilk kişisel sergisi "Lamekân" 2008 yılında İstanbul Mac Sanat Galerisi'nde açıldı. Sergileri arasında: "Sarmal/Helix", Yapı Kredi Kültür Sanat (2017), 2010 Uluslararası Mardin Çağdaş Sanat Bienali, “Twenty Windows on the World” (UNESCO, Paris) ve Borusan Müzikevi'nin açılış sergisi Akıl Modelleri: İlk Gösteri/ Mind Models: The First Show” sayılabilir.
Lale Delibaş, çalışmalarını İstanbul'da sürdürüyor.
Thu, 26 Aug 2021 - 45min - 110 - Beuys ve Fluxus - Dr. Öğr. Üyesi Fırat Arapoğlu
Moderasyon: Prof. Dr. Marcus Graf
Konuşmacı: Dr. Öğr. Üyesi Fırat Arapoğlu
Fırat Arapoğlu sanat tarihçisi, eleştirmen ve bağımsız küratör olarak İstanbul’da yaşamaktadır. Altınbaş Üniversitesi’nde Dr. Öğr. Üyesi olarak çalışmaktadır. “Sosyal Süreçleriyle Fluxus ve Ötesi” başlıklı yüksek lisans tezini 2009 yılında, “Disiplinlerarasılık, Coğrafi Kavramlar ve Sanatsal Bir Edim Olarak Yürümek” başlıklı doktora tezini 2018 yılında bitirmiştir.
Türkiye ve yurtdışında birçok serginin küratörlüğünü yapmıştır. 2019-2020 projeleri arasında: “Future Unforgettable”, Krassimir Terziev solo sergisi (2019, Versus Art Projects, İstanbul), İzler (2019, Mod, Moda), “İçimizdeki Şeytan” (2019, Artist İstanbul Sanat Fuarı), ve “Değişen Perspektif” (2020, Simbart, Taksim) sayılabilir. 3. Çanakkale Bienali’nin ve 3. ve 4. Uluslararası Mardin Bienalleri’nin eş-küratörlüğünü yapmıştır.
Türkiye’de ve yurtdışında katkıda bulunduğu sanat dergileri arasında Genç Sanat, Art-İst Modern & Actual, ICE, ARTAM, Art Unlimited, Critical Culture, RH+, İstanbul Art News, Sanat Dünyamız ve Flash Art sayılabilir. Birgün, Cumhuriyet ve SOL gazetelerinde yazıları yayınlanmıştır. Ulusal ve uluslararası alanda sanat ve sanat eğitimi üzerine akademik makaleler yazmış ve sempozyumlara katılmıştır. Aynı zamanda İstanbul Modern Sanat Müzesi, Moda Sahnesi, Narmanlı Sanat, F: Akademi, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde atölyeler düzenlemiş ve konuşmalar yapmıştır. Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği AICA’nın 2020-2023 genel başkan yardımcılığını yapmaktadır.
Thu, 26 Aug 2021 - 49min - 109 - Joseph Beuys Üzerine - Prof. Dr. Marcus Graf
Prof. Dr. Marcus Graf, 1974, Almanya’da doğdu. Hildesheim Üniversitesi’nde Kültür Bilimi ve Estetik İletişimi Fakültesi’ndeki Plastik Sanatlar ve Sanat Bilimi Bölümü’nde okuduktan sonra çeşitli sanat kurumlarında proje yöneticisi, küratör, eğitmen, yazar ve sanatçı olarak çalışmıştır. 2010 yılında Almanya’daki Stuttgart Devlet Sanat Akademisi’ndeki Çağdaş Sanat Tarihi, Estetik ve Sanat Teorisi Enstitüsü’nde doktora unvanı alan Graf, 2003 yılından beri Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde öğretim üyesidir. 2017 yılında profesör olmuştur ve 2019 yılından itibaren Sanat ve Kültür Yönetimi Bölümü Başkanı olarak çalışmaya devam etmektedir.
2001 yılından beri İstanbul’da yaşayan Marcus Graf, Siemens Sanat, Plato Sanat, Akbank Sanat, Milli Reasürans, Contemporary Istanbul, Baksı Müzesi, Erimtan Müzesi ve Elgiz Müzesi gibi çeşitli kurumlarda 100’den fazla sergide küratörlük yapmıştır.
Çok sayıda kitap, kitapta bölüm, sergi kataloğu ve dergide sanat yazarlığını yapmış olan Graf, akademisyen, küratör ve sanat yazarı olarak İstanbul’da yaşamaktadır.
Thu, 26 Aug 2021 - 29min - 108 - Beuys ve Malzemeleri - İsmet Değirmenci
Moderasyon: Prof. Dr. Marcus Graf.
Konuşmacı: İsmet Değirmenci
1964 yılında Marmara Adası’nın Gündoğdu köyünde doğan sanatçı, 1991’de Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi heykel bölümünden mezun oldu. 1994 – 2020 yılları arasında kişisel sergiler gerçekleştiren İsmet Değirmenci, yurtiçinde ve yurtdışında birçok solo ve karma sergiye katıldı. 1995 yılında Esbank, XII. Yunus Emre Resim yarışmasında başarı ödülü aldı. 2002’den itibaren Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor.
İsmet Değirmenci, Son Sefer: Marmara Denizi Eskileri (2021) ve Gemi Ne Zaman Gelecek? (2010) kitaplarını yazmıştır.
Tue, 24 Aug 2021 - 46min - 107 - Beuys ve Şamanizm - Dr. Öğr. Üyesi Ş. Cem Onat
Moderasyon: Prof. Dr. Marcus Graf
Konuşmacı: Dr. Öğr. Üyesi Ş. Cem Onat
"100 Yıl Beuys" serisinin beşinci söyleşisinde Prof. Dr. Marcus Graf, "Beuys ve Şamanizm” üzerine Dr. Öğr. Üyesi Şevket Cem Onat’ı ağırlıyor. Söyleşide; Şamanlık, Şamanizm ve Beuys’un ilişkisi, Beuys’un sanat felsefesi ve sanatçının malzeme ve imge kullanımıyla şamanizm arasındaki ilişki üzerine mercek altına alınıyor.
Joseph Beuys, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra sanatı derinden etkilemiştir. Onun devrim niteliğindeki yaratıcılık ve katılımcılık nosyonlarıyla, hümanist bir toplum yaratmak için başvurduğu mistisizm ve politika kombinasyonu kendisinden sonra gelen nesiller için ilham kaynağı olmuştur. Akbank Sanat, sanatçının 100. yaşını Prof. Dr. Marcus Graf’ın moderasyonuyla farklı alanlardan gelen uzmanlarla söyleşiler düzenleyerek kutluyor. Akbank Sanat’ın Youtube kanalında gösterilecek olan şöyleşiler, Beuys’un, sosyo-kültür ile sosyo-politika, spiritüalizm ile bilim ve sanat üretimi ile sanat paylaşımı arasında geçişler gösteren külliyatını anlatarak daha geniş kitlelere tanıtmayı amaçlıyor.
Tue, 24 Aug 2021 - 54min - 106 - Beuys ve Doğa - Dr. Öğr. Üyesi Didem Kara Sarıoğlu
Moderasyon: Prof. Dr. Marcus Graf
Konuşmacı: Dr. Öğr. Üyesi Didem Kara Sarıoğlu
Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Plastik Sanatlar Bölümü’nden mezun oldu. 2004 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Ana Sanat Dalı’nda yüksek lisans programını ve 2012 yılında da sanatta yeterlik programını tamamladı. 2010 yılında araştırma görevlisi olarak Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Görsel Sanatlar Bölümü'nde göreve başladı, aynı kurumda 2015 yılından itibaren teorik ve uygulamalı dersler ile doktor öğretim üyesi olarak akademik çalışmalarını sürdürüyor. Didem Kara Sarıoğlu, Işık Üniversitesi GSF-Görsel Sanatlar Bölüm Başkanlığı yapmaktadır.Tue, 24 Aug 2021 - 42min - 105 - Distopya Ses Sanatı Sergisi Konuşmaları: Dr. Emrah Atasoy, Dr. Thomas Horan
Distopya: Edebi Mirasların ve Cehennemsi Geleceklerin Haritalandırılması
Dr. Emrah Atasoy
Dr. Thomas HoranEmrah Atasoy, Kapadokya Üniversitesi Beşeri Bilimler Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde Dr. Öğr. Üyesi olarak görev yapmaktadır. En son yayınları arasında Ankara Üniversitesi Diller ve Tarih-Coğrafya Dergisi tarafından yayınlanan “Spekülatif Kurguda Salgın Teması”(2020) ve “Epistemological Warfare(s) in Dystopian Narrative: Zülfü Livaneli’s Son AdaandAnthony Burgess’s The Wanting Seed” (tırnak yönü kontrol edilmeli) sayılabilir. Akademik ilgi alanları arasında spekülatif kurgu, distopya, ütopya, bilim kurgu, apokaliptik kurgu, Türk ütopyacılığı ve yirminci yüzyıl edebiyatı sayılabilir. Dr. Atasoy, TÜBİTAK 2219 Yurt Dışı Doktora Sonrası Araştırma Burs Programı desteği ile Eylül 2021-Eylül 2022 arasında Oxford Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde doktora sonrası çalışmalarını yürütmek üzere misafir araştırmacı olarak bulunacaktır.
Thomas Horan, Charleston'daki Güney Karolina Askeri Koleji'ndeki Citadel'de İngilizce Profesörüdür. Öğretim ve araştırma ilgi alanları distopik edebiyat, yirminci yüzyıl İngiliz ve İngiliz Milletler Topluluğu edebiyatı ve modern ve çağdaş dramadır. Desire and Empathy in Twentieth-Century Distopian Fiction adlı monografisi 2018'de Palgrave Macmillan tarafından yayınlandı. Critical Insights: Nineteen Eighty-Four (2016) ve Critical Insights: Animal Farm (2018) kitaplarının editörlüğünü yaptı. Çalışmaları Modern Drama, Extrapolation, The Arthur Miller Journal ve çeşitli düzenlenmiş koleksiyonlarda yer almaktadır.
Tue, 01 Jun 2021 - 1h 10min - 104 - Distopya Ses Sanatı Sergisi Konuşmaları: Alp Tuğan
Bruno Latour yapay (insan tarafından üretilen) olguların insanların ve insan olmayanların çelişkili arzu ve ihtiyaçlarını sahiplenmelerinden dolayı güzel olduklarını ifade eder. Bugün, insanlar tarafından üretilen teknolojik olgular da bu anlamda toplumdaki bireylerin hayatlarını şekillendirmeye devam etmektedir. Ek olarak, teknolojik olgular insanlara olası geçmiş ve gelecekleri hakkında ütopik ya da distopik tahminlerde bulunma imkanı tanımaktadır. Akustik ekoloji, işitsel peyzaj gibi konular üzerine çalışan, yaratıcı kodlama ve ses sanatları gibi alanlarda akademik çalışmalarına devam eden Alp Tuğan, sergide yer alan eserini ve sanatsal pratiğini anlatıyor.
Mon, 24 May 2021 - 09min - 103 - Distopya Ses Sanatı Sergisi Konuşmaları: Chelsea Leventhal
Chelsea Leventhal (*Berkshire Bölgesi, ABD), Berlin merkezli bir ses sanatçısı ve elektro-akustik müzik bestecisidir. Eserleri, kamusal alanda mekana özgü ses enstalasyonları ve heykelsi bileşenler, görsel öğeler veya video içeren çok kanallı ses çalışmaları formatlarında mekanın yeniden canlandırılması ve artikülasyonu, işitsel arketiplerin algılanması ve sonik alegorilerin yaratılması ile ilişkilidir. Ev içi ses manzaraları, kentsel alanların psikocoğrafik keşifleri ve insandoğa ilişkileri, çalışmalarında yinelenen temalardandır. Karlsruhe'de yer alan ZKM, Paris'teki Genç Sanatçılar için Pépinières Européennes, Delft'te id11, Berlin'de Kultur Mitte ve Bezirksamt Neukölln, Wittener Tage für neue Kammermusik gibi kuruluşlardan komisyonlar aldı. Eserleri IRCAM, Inventionen Festivali, MaerzMusik Festivali, Berlin Sanat Akademisi, New York Şehri Elektro-Akustik Müzik Festivali gibi çeşitli ve genellikle de sıradışı mekanlarda yer aldı. 2016'da Avrupa Ses Sanatı Ödülü finalistliğine, 2017'de Lower Saxony Bilim ve Kültür Bakanlığı'ndan "Braunschweig Projeleri" bursuna hak kazandı. Son yıllarda Berlin'deki Universität der Künste'de Ses Çalışmaları ve Ses Sanatları yüksek lisans programında konuk akademisyen olarak katılmış ve 2020 yılında Berlin Kültür Departmanı’ndan bir hibe almıştır.
Mon, 24 May 2021 - 06min - 102 - Distopya Ses Sanatı Sergisi Konuşmaları: Küratörlü Sergi TuruMon, 24 May 2021 - 12min
- 101 - Distopya Ses Sanatı Sergisi Konuşmaları: Siegfried Zielinski
Müziğin uyumsuzlukların ve uyumların güçlü diyalektiği olduğuna inanan ve seslerin, makinelerin, düşüncelerin çok sesli bir korosu olan eser üzerine Media Archaeology'nin kurucularından, yazar, küratör ve eserin sanatçılarından Siegfried Zielinski yapıt hakkındaki düşüncelerini paylaşıyor. F.M. Einheit ve Siegfried Zielinski (arkadaşlık network'leriyle), şef Teodor Currentzis'in St. Petersburg'daki akustik platformu Music Aeterna için kurdukları bir programdan çarpıcı bir kolaj sunacaklar. Ses materyali, internetin konumsuzluğundan belirli bir alana, İstanbul'da Distopya'nın gerçekleştiği yere dönüşür.
Siegfried Zielinski is one of the inventors of Media Archaeology, a writer and curator and artist who believes that music is a powerful dialectic of dissonances and harmonies. F.M. Einheit & Siegfried Zielinski (with their network of friendship) present a wild collage from a program they established for Music Aeterna, the acoustical platform of conductor Teodor Currentzis in St. Petersburg. The sound material will be transformed from the non-location of the internet into the specific place, where Dystopia takes place in Istanbul.
Mon, 24 May 2021 - 14min - 100 - Distopya Ses Sanatı Sergisi Konuşmaları: RAW
RAW yaratıcılığı kendine özgü yöntemlerle ifade etmek için yola çıkmış, deneysel performanslar sunan bir ses ve görüntü grubudur. Kullandıkları ses ve görüntü ham maddelerini eş zamanlı olarak programlayarak (live-coding) canlı performansa dönüştüren ekip Selçuk ARTUT ve Alp TUĞAN'dan oluşmaktadır. Sanatçılar, sesin belirli bant aralıkları ve frekans bilgilerini analiz ederek, elde ettikleri veriler üzerinden işitsel ve görsel bir dünya kurdukları çalışmalarının hikayesini bizimle paylaşıyorlar. Sergideki eserler arasında RAW'un “Gerçekçi” adlı yerleştirmesi de bulunuyor.
Mon, 24 May 2021 - 05min - 99 - Distopya Ses Sanatı Sergisi Konuşmaları: Jeremy WoodruffMon, 24 May 2021 - 09min
- 98 - Distopya Ses Sanatı Sergisi Konuşmaları: Hans Peter Kuhn
Bir ses sürekli olarak garip bir dilde konuşuyor, arada sırada biraz da şarkı söylüyor. Her gün, 24 saat. Ancak bazı önemli mesajların göründüğü (çoğunlukla reklamlar) dünyadaki tüm duyuru sistemlerinde olduğu gibi kimse dinlemiyor. Günümüz iletişimine benziyor; ister internet olsun, ister sokaktaki deli olsun, herkes konuşuyor ve hiç kimse dinlemiyor. Sergide “Ansage/Duyuru” isimli eseri yer alan besteci ve sanatçı Hans Peter Kuhn, eserini anlatıyor ve sanat yolculuğunun belli başlı satır başlarına değiniyor.
A voice is speaking permanently in a strange language, every now and then it also sings a bit. 24 hours day by day. But nobody listens, like with all the announcements systems in the world where permanently some important messages appear (mostly advertisements). It is like nowadays communication, be it the internet or the lunatic on the street, everybody speaks and no one listens. The composer and artist Hans Peter Kuhn, whose work “Ansage / Announcement” is featured in Dystopia Sound Art Exhibition, talks about his work and main highlights of his art journey.
Mon, 24 May 2021 - 05min - 97 - Distopya Ses Sanatı Sergisi Konuşmaları: Selçuk Artut
Distopya Ses Sanatı sergisi küratörlerinden Selçuk Artut, serginin kavramsal çerçevesini ve distopya fikri altında kümelenen çeşitli fikirler ve bunların sanatsal yansımalarının, yeni medya ve ses sanatlarının sunduğu ifade biçimleri aracılığıyla form bulduğu Distopya Ses Sanatı sergisini anlatıyor.
Fri, 21 May 2021 - 04min - 96 - Distopya Ses Sanatı Sergisi Konuşmaları: Başar Ünder
“Her tür sesi ve onların yayılmalarını incelediğimiz ve deney yaptığımız ses evlerimiz var.” Yeni Atlantis, Bacon, F.
Sesi Yükseltilmiş Paspas, 2020’nin bir ses evi distopyası.
Biz ayaklarımızı paspasa nasıl sildiğimizi unuttuk. Ama paspas hatırlıyor, paspas biliyor.
Elektronik müzik sanatçısı Başar Ünder, “Distopya Ses Sanatı” sergisinde yer alan “Sesi Yükseltilmiş Paspas” isimli çalışmasının çıkış noktalarını, distopya kavramına dair bağlantılarını ve sanatsal pratiği hakkındaki düşüncelerini dile getiriyor.
Fri, 21 May 2021 - 11min - 95 - Yazı ve Fark
Yazı ve Fark başlıklı seminerde Fransız düşüncesinde 1960 sonrası gelişen fark tartışmasının öncülerinden olan Derrida’yı ele alacağız. Böylece özdeşlikten ve aynılıktan itibaren düşünülmeyen fark kavramının mimarisi ortaya çıkmış olacak. Bu bağlamda öncelikle Derrida’nın Husserl ve Heidegger ile girdiği tartışmadan yola çıkacağız. Ardından yazı ve söz arasındaki karşıtlığı ve Derrida’nın logosmerkezci düşünce eleştirisini ele alacağız.
Tue, 02 Mar 2021 - 1h 09min - 94 - Görünür ve Görünmez
Konuşmacı: Emre Şan
Görünür ve Görünmez başlıklı altıncı seminerde Merleau-Ponty’nin ontolojisine odaklanıp onun farkı düşünmek için kullanılan klasik felsefi terminolojiyi nasıl dönüştürdüğünü inceleyeceğiz. Farklılaşmayı, çakışmazlığı ve ayrımı ele alan söz konusu girişim ilk seminerden itibaren izlerini takip ettiğimiz duyulur ve düşünülür ayrımını yeniden ele almamızı sağlayacak.
Fri, 29 Jan 2021 - 1h 10min - 93 - Varoluş ve ÖzgürlükFri, 29 Jan 2021 - 1h 02min
- 92 - Farklılaşma Hareketi Olarak Yaşam
Konuşmacı: Emre Şan
Farklılaşma Hareketi Olarak Yaşam başlıklı dördüncü seminerde çağdaş Fransız felsefesindeki önemli tartışmaların temelinde yer alan kavram ve yaşam arasındaki ayrımı incelemek için Bergson’un düşüncesine odaklanacağız. Ardından özellikle Deleuze’ün Bergson yorumu üzerinden olumsuzluğun aşılması olarak ortaya konan fark temasını inceleyeceğiz.
Wed, 27 Jan 2021 - 1h 04min - 91 - Ontolojik Fark
Konuşmacı: Emre Şan
Ontolojik Fark başlıklı üçüncü seminerde öncelikle Husserl’e göre bilincin varoluşu ve şeylerin varlığı arasındaki ilişkiyi inceleyeceğiz. Ardından Heidegger’in varlık sorusu bağlamında Kant’a ve Husserl’e karşı hamlelerini ele alacağız. Böylece çağdaş düşüncenin en belirleyici özelliklerinden biri olan ontolojik farklılık fikrinin temel argümanlarını ve sonuçlarını ortaya koyacağız
Wed, 27 Jan 2021 - 1h 00min - 90 - Dijital Sanatta Şimdi - Design In Situ
Dijital ifade olanaklarının sunduğu imkanlar üzerinden eserler üreten sanatçıların çalışma pratiklerine odaklanan “Dijital Sanatta Şimdi” konuşma serisinin konuğu Design In Situ’nun kurucuları Nagehan Kuralı Alan ve Selin Özçelik Mörth. İnteraktif medya sanatları alanında yurt içinde ve yurt dışında; Hollanda Today’s Art Festival, Het Nieuwe Enstitüsü; Avusturya Museums Quartier gibi kurumlarda eserlerini sergileyen Nagehan Kuralı Alan ve Selin Özçelik Mörth, çeşitli disiplinleri bir araya getirdikleri tasarım ofislerindeki çalışmalarıyla uluslararası tasarım dünyasının en prestijli yarışmalardan biri olan Red Dot Design Award'da, Brands & Communication Design segmentinde, “Red Dot Winner 2020” ödülünü kazandılar. Design In Situ’da, eserlerini sosyolojik bir bakış açısıyla ele alıp, görsel estetik ve teknoloji yardımıyla hayata geçirirken, eserlerinde bir konuyu ortaya koymak, tartışmaya açmak için kullanıcı etkileşimini kullanıyor, kamusal alan ve insanın gündelik hayatıyla, teknolojinin o hayata entegrasyonu üzerine düşünüyorlar.
Mon, 25 Jan 2021 - 14min - 89 - Dijital Sanatta Şimdi - Yağmur Uyanık
Yapay zekâ, arttırılmış gerçeklik, duysal (ses) sanatlar, bilgisayar teknolojileri gibi farklı konu başlıklarına odaklanan “Dijital Sanatta Şimdi” başlıklı konuşma serisinin konuğu; eserlerinde dijital medyayı görsel öğeler, ses ve ışık yardımıyla fiziksel bir deneyime dönüştüren disiplinler arası sanatçı Yağmur Uyanık. Teknolojiyi sanatsal bir ifade biçimi olarak kullanırken mekânsal düşünceden yola çıkarak, mekanın yeni estetiğini, tekniğini ve dinamik algısını yeniden düşünen Yağmur Uyanık’ın eserleri, Ars Electronica (Linz), Sonar D+ (Barselona), Signal Light Festival (Prag), Geneva International Film Festival; Art Futura (Roma) Exploratorium, California Academy of Sciences and Diego Rivera Gallery (San Francisco) gibi dünyanın farklı galeri, müze ve festivallerinde gösterilmiştir.
Mon, 25 Jan 2021 - 15min - 88 - Dijital Sanatta Şimdi - Lara Kamhi
Dijital ifade olanaklarının sunduğu imkanlar üzerinden eserler üreten sanatçıların çalışma pratiklerine odaklanan “Dijital Sanatta Şimdi” konuşma serisinin sekizinci konuğu; algı ve gerçekliğin öznel doğasıyla ilgilenen ve günlük görsel düşüncelerinin oluşturduğu fikirleri araştırmak için sezgi ve teknolojiyi kullanan sanatçı ve yönetmen Lara Kamhi.
Lara Kamhi’nin eserleri Türkiye, İspanya, Tunus, Güney Kore, Lübnan, Belçika, Rusya, Şili, İngiltere ve Amerika’da çeşitli galeri, müze, kamusal alan ve festivallerde sergile
Wed, 23 Dec 2020 - 09min - 87 - Dijital Sanatta Şimdi - HA:AR
Dijital ifade olanaklarının sunduğu imkanlar üzerinden eserler üreten sanatçıların çalışma pratiklerine odaklanan “Dijital Sanatta Şimdi” konuşma serisinin yedinci konuğu; heykel, resim, video, animasyon ve 3D modelleme gibi birçok pratiği beraber kullanan HA:AR.
Heykeltıraş Hande Şekerciler ve dijital sanatçı Arda Yalkın’dan oluşan sanatçı ikilisinin hem klasik sanata, hem o dönemin zanaatkarlığına, hem de yeni teknolojilere olan sevgisi, yeni bir ifade biçimi üzerine çalışmalarını sağlamış. Genellikle sanat pratiklerinde yarattığımız medeniyet, ürettiğimiz teknoloji ve varoluş biçimimizin oluşturduğu çatışmalara odaklanıyor. HA:AR’ın çalışmaları Türkiye, ABD, İspanya, İtalya, Fransa, İngiltere, Yunanistan ve Rusya'da uluslararası galeri, fuar ve müzelerde sergilenmiştir.
Wed, 23 Dec 2020 - 23min - 86 - Akbank Sanat Konuşmaları - Memed ErdenerWed, 16 Dec 2020 - 14min
- 85 - Akbank Kısa Film Festivali - Mehmet Can Mertoğlu Bölüm IIThu, 19 Nov 2020 - 55min
- 84 - Akbank Kısa Film Festivali - Mehmet Can Mertoğlu Bölüm IThu, 19 Nov 2020 - 56min
- 83 - Akbank Kısa Film Festivali - Hakan BıçakcıThu, 19 Nov 2020 - 1h 22min
- 82 - Akbank Kısa Film Festivali - Ercan KesalThu, 19 Nov 2020 - 1h 16min
- 81 - Akbank Kısa Film Festivali - Nebil Özgentürk
14. Akbank Kısa Film Festivali Belgesel Sinema bölümünün konuğu duayen yazar ve yönetmen Nebil Özgentürk. Yönetmenin son filmleri arasından, İçinden Hüzün Geçen Sevdalar ve Almanya’ya Göçün Hatıra Defteri bölümün filmleri. Özgentürk, gerçekleştirdiği söyleşi ile deneyimlerini festival seyircisi ile paylaştı.
Thu, 19 Nov 2020 - 59min - 80 - Akbank Kısa Film Festivali - Onur SaylakThu, 19 Nov 2020 - 1h 09min
- 79 - Akbank Kısa Film Festivali - Farah Zeynep Abdullah Bölüm IIThu, 19 Nov 2020 - 47min
- 78 - Akbank Kısa Film Festivali - Farah Zeynep Abdullah Bölüm IThu, 19 Nov 2020 - 43min
- 77 - Akbank Kısa Film Festivali - Aslı ÖzgeThu, 19 Nov 2020 - 1h 19min
- 76 - Akbank Kısa Film Festivali - Tayfun Pirselimoğlu Bölüm IIThu, 19 Nov 2020 - 40min
- 75 - Akbank Kısa Film Festivali - Tayfun Pirselimoğlu Bölüm IThu, 19 Nov 2020 - 46min
- 74 - Akbank Kısa Film Festivali - Tolga Karaçelik Bölüm IIThu, 19 Nov 2020 - 35min
- 73 - Akbank Kısa Film Festivali - Tolga Karaçelik Bölüm IThu, 19 Nov 2020 - 52min
- 72 - Fenomenolojik Tavır
Konuşmacı: Emre Şan
Fark meselesinin çağdaş felsefedeki serüvenini göstermek için öncelikle Kant’ın kartezyen felsefe ve ampirizm ile girdiği tartışmayı inceleyeceğiz. Söz konusu diyaloğun fark sorunu için önemini gösterdikten sonra Husserl’in fenomenolojik tavrının ortaya koyduğu düşünsel dönüşümü analiz edeceğiz. Fenomenoloji farkı düşünmenin yeni biçimi olarak ilk seminerde ortaya koyduğumuz sorunun ufkunu genişletecek.
Mon, 14 Sep 2020 - 1h 17min - 71 - Farkı Düşünmek
Konuşmacı: Emre Şan
Farkı Düşünmek başlıklı ilk seminerde felsefenin başlangıcına geri giderek mitos ve logos arasındaki ilişkiye fark temasından yola çıkarak bakmaya çalışacağız. Ardından farkın ortaya çıkışını ve özellikle duyulur ve düşünülür arasında ayrım yapmanın yol açtığı soruları ele alacağız. Söz konusu tartışma çağdaş felsefede fark sorunsalının varsayımlarını anlamamıza yardımcı olacak.
Mon, 14 Sep 2020 - 1h 09min - 70 - Dijital Sanatta Şimdi - Osman Koç
“Dijital Sanatta Şimdi” serisi; bir yanıyla yapay zeka, arttırılmış gerçeklik, duysal (ses) sanatlar, bilgisayar teknolojileri gibi farklı konu başlıklarına odaklanırken bir yanıyla da konuk ettiği sanatçıların keşif yolculukları, ilham kaynakları ve kariyerine dair bireysel fragmanlara yer veriyor. Konuşma serisinin altıncı konuğu, sanat, bilim ve teknoloji kesişiminde eserler üreten yaratıcı teknolojist ve sanatçı: Osman Koç.
Çeşitli sensörler ve görüntüleme teknolojileri yardımıyla görsel-işitsel performanslar, etkileşimli ortamlar yaratan sanatçının doğa bilimlerinden esinlenen eserleri; Exploratorium (ABD). Gray Area (ABD), Ars Electronica (Avusturya), Signal Festival (Prag), Todaysart Festival (Holanda), Carnegie Museum of Arts (ABD), Computer History Museum (ABD), Daejeon Museum of Art (Kore) ve National Museum of China (Çin) sergilenmiştir.
Fri, 04 Sep 2020 - 17min - 69 - Dijital Sanatta Şimdi - Bager Akbay
“Dijital Sanatta Şimdi” serisi; bir yanıyla yapay zeka, arttırılmış gerçeklik, duysal (ses) sanatlar, bilgisayar teknolojileri gibi farklı konu başlıklarına odaklanırken bir yanıyla da konuk ettiği sanatçıların keşif yolculukları, ilham kaynakları ve kariyerine dair bireysel fragmanlara yer veriyor. Konuşma serisinin beşinci konuğu, çalışmalarını "bir sanat pratiği olarak araştırma” şeklinde tanımlayan sanatçı ve eğitmen Bager Akbay.
Bager Akbay, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde İletişim Tasarımı ve Linz Sanat Üniversitesi’nde "Interface Cultures" eğitimi aldı. Aktör ve kuklacı olarak yaptığı çalışmaların ardından, sanatsal faaliyetlerinin yanı sıra çeşitli üniversitelerde dersler vermekte, tasarım sektöründeki firmalara danışmanlık yapmaktadır. Çalışmaları; İstanbul Tasarım Bienali, Amber Festivali, HBKSaar Galerisi (Almanya), TodaysArt Festivali (Hollanda) ve Ars Electronica'da (Avusturya) sergilenmiştir.
Fri, 04 Sep 2020 - 18min - 68 - Dijital Sanatta Şimdi - Ozan Türkkan
“Dijital Sanatta Şimdi” serisi; bir yanıyla yapay zekâ, arttırılmış gerçeklik, duysal (ses) sanatlar, bilgisayar teknolojileri gibi farklı konu başlıklarına odaklanırken bir yanıyla da konuk ettiği sanatçıların keşif yolculukları, ilham kaynakları ve kariyerine dair bireysel fragmanlara yer veriyor. Sanatçıların teknolojiyi yaratıcılıkla nasıl bütünleştirdiklerinden son dönem işlerine uzanan bir yol haritasını da izleyen konuşma serisinin dördüncü konuğu Ozan Türkkan.
Ozan Türkkan’ın çalışmaları; varoluş, insan ve sosyal davranışların süreksiz doğasının bir yansıması olarak jeneratif sanat, fraktallar, algoritmik sanat, sanal gerçeklik deneyimleri, interaktif sanat, hareketli görüntüler ve devinime odaklanan deneysel medya ve dijital sanatları merkez alır.
Yeni medya sanatçısı Ozan Türkkan Türkiye'de doğdu (1980). Multimedya ve dijital sanat alanında uzun yıllar çalıştı. Dijital medyaya adım atmadan önce İstanbul, Philadelphia, Salamanca, Floransa ve Barselona'da çok sayıda kurum ve sanat merkezi ile iş birliğiyle hem eğitim gördü hem de çeşitli sanat disiplinleri üzerine çalıştı. Salamanca Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra, Barcelona’da BAU Üniversitesinde (Escola Superior de Disseny, Universitat Central de Catalunya) Multimedya dalında yüksek lisans eğitimini tamamladı ve aynı şehirde uzun yıllar yaşayıp yeni medya sanatçısı olarak çalıştı.
Thu, 18 Jun 2020 - 15min - 67 - Dijital Sanatta Şimdi - Candaş Şişman
“Dijital Sanatta Şimdi” serisi; bir yanıyla yapay zekâ, arttırılmış gerçeklik, duysal (ses) sanatlar, bilgisayar teknolojileri gibi farklı konu başlıklarına odaklanırken bir yanıyla da konuk ettiği sanatçıların keşif yolculukları, ilham kaynakları ve kariyerine dair bireysel fragmanlara yer veriyor. Sanatçıların teknolojiyi yaratıcılıkla nasıl bütünleştirdiklerinden son dönem işlerine uzanan bir yol haritasını da izleyen konuşma serisinin üçüncü konuğu, farklı anlatım biçimlerini ve dilleri bir araya getirip interdisipliner (disiplinlerarası) projeler üreten, temel meselesi kapsayıcı deneyimler ve yapılar oluşturmak olan sanatçı Candaş Şişman.
Candaş Şişman (1985, İzmir), dijital ve mekanik teknolojileri ifade aracı olarak kullanan bir sanatçıdır. Sanatçının merakları doğrultusunda şekillenen eserleri, insanı içine alan ve çok sensörlü enstalasyonlar, ses, kinetik heykeller, animasyonlar ve görsel-işitsel performanslar gibi birçok farklı alana yayılıyor. Sanatçı eserlerinde, zaman, mekân ve hareket anlayışımızı dijital ve mekanik teknolojileri kullanarak manipüle etmeyi amaçlıyor. 2011 yılında sanat, tasarım ve teknoloji alanında disiplinler arası deneyimler üreten bir stüdyo olan Nohlab'in kurucularından olan Candaş, 2014'ten itibaren çeşitli üniversitelerde ses sanatı üzerine dersler veriyor ve gerçek zamanlı, ses-reaktif görsel-işitsel performanslar yaratan ortak bir platform olan NOS Visuals'ın bir üyesi. Prix Ars Electronica yarışmasında Fahri Mansiyon ve Japan Media Arts Festival’den Jüri Seçimi Ödülü kazanan sanatçı, Venedik Mimarlık Bienali ve Todaysart Festivali gibi birçok sergi ve festivale katılmıştır. Sanatçı İstanbul'da yaşıyor ve çalışıyor.
Thu, 18 Jun 2020 - 13min - 66 - Dijital Sanatta Şimdi - Can Büyükberber
“Dijital Sanatta Şimdi” serisi; bir yanıyla yapay zeka, arttırılmış gerçeklik, duysal (ses) sanatlar, bilgisayar teknolojileri gibi farklı konu başlıklarına odaklanırken bir yanıyla da konuk ettiği sanatçıların keşif yolculukları, ilham kaynakları ve kariyerine dair bireysel fragmanlara yer veriyor. Sanatçıların teknolojiyi yaratıcılıkla nasıl bütünleştirdiklerinden son dönem işlerine uzanan bir yol haritasını da izleyen konuşma serisinin ikinci konuğu, fiziksel ve dijital alanlar arasındaki sınırları bulanıklaştırdığı çalışmaları ile tanınan Can Büyükberber.
Can Büyükberber, fiziksel ve dijital alanlar arasındaki sınırları bulanıklaştıran görsel-işitsel deneyimler üzerinde çalışan bir görsel sanatçıdır. Çalışmaları sanal / artırılmış gerçeklik, projeksiyon haritalama, jeodezik kubbeler, büyük ölçekli ekranlar ve dijital üretim deneylerinden oluşmaktadır. Sanat, tasarım ve bilime uzanan disiplinler arası bir düşünce tarafından yönlendirilen çalışmaları, insan algısına odaklanır, doğrusal olmayan anlatılar ve ortaya çıkan formlar için yeni yöntemler araştırır. San Francisco Art Institute’den Sanat ve Teknoloji Yüksek Lisans Derecesini Fulbright Araştırmacısı olarak alan ve Autodesk Pier 9 ve Adobe'nin AR Sanatçı Konutları'na seçilen Büyükberber’in eserleri; aralarında ZKM (Karlsruhe), Ars Electronica (Linz), SAT (Montreal), Sonar D + (Barselona), California Academy of Sciences and Exploratorium (San Francisco) Signal Festival (Prag), Akbank Sanat (İstanbul), Art Futura (Roma), MUTEK.JP (Tokyo), ZeroSpace (New York) dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki müzelerde, galerilerde ve medya sanat festivallerinde sergilenmiş ve Grammy Ödülü kazanmış Rock müzik grubu Tool, Shigeto ve Çek Filarmoni Orkestrası gibi müzik sanatçılarıyla işbirlikleri yapmıştır.
Thu, 18 Jun 2020 - 21min - 65 - Dijital Sanatta Şimdi - Selçuk Artut
“Dijital Sanatta Şimdi” serisi; bir yanıyla yapay zeka, arttırılmış gerçeklik, görsel/işitsel performanslar, bilgisayar teknolojileri gibi farklı konu başlıklarına odaklanırken bir yanıyla da konuk ettiği sanatçıların keşif yolculukları, ilham kaynakları ve kariyerine dair bireysel fragmanlara yer veriyor. Sanatçıların teknolojiyi yaratıcılıkla nasıl bütünleştirdiklerinden son dönem işlerine uzanan bir yol haritasını da izleyen konuşma serisinin ilk konuğu müzisyen, akademisyen ve sanatçı Selçuk Artut.
Selçuk Artut (1976)’un sanatsal araştırmaları ve üretimleri insan-teknoloji ilişkisinin teorik ve pratik boyutlarına odaklanır. Çalışmaları; Dystopie Sound Art Festival (Berlin, 2018), Moving Image NY (New York, 2015), Art13 London (Londra, 2013), ICA London (Londra, 2012), Art Hong Kong (Hong Kong, 2011),10. İstanbul Bienali (İstanbul, 2007)’nde sergilenmiş ve Artsy, Creative Applications, CoDesign, Visual Complexity, CNN GO gibi mecralarda yer almıştır. Medya ve İletişim üzerine doktorasını İsviçre’de European Graduate School’da tamamlayan Artut, Ses ve Etkileşim dersleri verdiği Sabancı Üniversitesi’nde Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı programını yürütmektedir. 1998 yılından beri üyesi olduğu post-rock avangard müzik grubu Replikas ile birçok albüm çıkarmıştır. 2016 yılında, Alp Tuğan ile beraber RAW isimli canlı kodlama yöntemi ile işler üreten, ses ve görüntü performansı grubunu kurmuştur.
Thu, 18 Jun 2020 - 10min - 64 - Ayşen Savaş - Belge Olarak Mimarlık
Erimtan Müzesi Mimari araştırmasının çıkış noktası mimarlığı salt yapı olarak algılamanın ötesine geçip onu yorumlu ve eleştirel bir eylem olarak düşünebilmenin araçlarını ortaya koymaktı. Yangın sonrası terk edilmiş ve yapısal bütünlüğünü kaybetmiş üç tarihi yapının müzeye dönüştürülmesi süreci eleştirel bir belgeleme ve mimari bilgiyi koruma çalışmasıdır. Her eleştirel eylem, özünde eldeki yapıyı parçalarına ayırma, inceleme ve yorumlama süreçlerini barındırır; bu yöntemle eserin doğmasına neden olan kararların izlerini sürer ve bağımsız ele alınan parçalarını yeniden ve başka bir düzen içinde bir araya getirir.
Fri, 22 May 2020 - 1h 01min - 63 - Murat Tabanlıoğlu - Yapı Kültür, Kültür Yapı - Bölüm 2
Mimarlığın, yaşam kalitesini arttırma potansiyeli ile, başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde gerçekleşen projeleri kentsel gelişime ivme kazandırdı, olumlu örnekler oluşturdu ve bulundukları yerin imgesi haline geldiler. Özellikle kültür yapıları, Atatürk Kültür Merkezi ve İstanbul Modern ilk olmaları nedeniyle özendirici, yönlendirici oldular; mimari ve sosyal bağlamda ait oldukları dönemi ve yeri yansıttılar. Çeşitli uluslararası yarışmalarda ödüllendirilen ve ülkelerinin onuru olarak anılan Libya’da Tripoli Kongre Merkezi, Ekvator Ginesi’nde Sipopo Kongre Merkezi, Senegal’de Dakar Kongre Merkezi yapıları, insanların kültür sanat üzerinden bir araya gelmesine aracı olan Tabanlıoğlu projelerindendir.
Fri, 22 May 2020 - 51min - 62 - Murat Tabanlıoğlu - Yapı Kültür, Kültür Yapı - Bölüm 1
Mimarlığın, yaşam kalitesini arttırma potansiyeli ile, başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde gerçekleşen projeleri kentsel gelişime ivme kazandırdı, olumlu örnekler oluşturdu ve bulundukları yerin imgesi haline geldiler. Özellikle kültür yapıları, Atatürk Kültür Merkezi ve İstanbul Modern ilk olmaları nedeniyle özendirici, yönlendirici oldular; mimari ve sosyal bağlamda ait oldukları dönemi ve yeri yansıttılar. Çeşitli uluslararası yarışmalarda ödüllendirilen ve ülkelerinin onuru olarak anılan Libya’da Tripoli Kongre Merkezi, Ekvator Ginesi’nde Sipopo Kongre Merkezi, Senegal’de Dakar Kongre Merkezi yapıları, insanların kültür sanat üzerinden bir araya gelmesine aracı olan Tabanlıoğlu projelerindendir.
Fri, 22 May 2020 - 54min - 61 - Han Tümertekin - Yeniden Tanımlama - Bölüm 2
Han Tümertekin, İstanbul’da Mimarlar ve Han Tümertekin Proje Danışmanlık Hizmetleri, Strasbourg’da da Atelier Han Tumertekin büroları çerçevesinde mimari etkinliğini yürütmektedir. Tümertekin, Türkiye başta olmak üzere, Hollanda, Japonya, Birleşik Krallık, Fransa, Çin, Moğolistan ve Kenya’da projeler gerçekleştirmiştir. Mimari yayınlarda yer alan Tümertekin’in çalışmaları 2007 yılında Harvard University Press tarafından bir monografi olarak yayınlanmıştır.
Fri, 22 May 2020 - 1h 07min - 60 - Han Tümertekin - Yeniden Tanımlama - Bölüm 1
Han Tümertekin, İstanbul’da Mimarlar ve Han Tümertekin Proje Danışmanlık Hizmetleri, Strasbourg’da da Atelier Han Tumertekin büroları çerçevesinde mimari etkinliğini yürütmektedir. Tümertekin, Türkiye başta olmak üzere, Hollanda, Japonya, Birleşik Krallık, Fransa, Çin, Moğolistan ve Kenya’da projeler gerçekleştirmiştir. Mimari yayınlarda yer alan Tümertekin’in çalışmaları 2007 yılında Harvard University Press tarafından bir monografi olarak yayınlanmıştır.
Fri, 22 May 2020 - 1h 17min - 59 - Emre Arolat - Geçirgen ve Geçişken - Bölüm 3
EAA’nın Karaköy 5 numaralı Antrepo’nun İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ne dönüştürülmesi için hazırladığı proje 2014 yılında tamamlandı ve inşaat süreci başlatıldı. Mimar Sinan Üniversitesi’ne tahsis edilen Antrepo, aralarında geç Osmanlı’dan günümüze, Türk resminin önemli eserlerinin bulunacağı ve kapsamlı dönemsel sergilere ev sahipliği yapabilecek bir müzeye dönüştürülüyor… Müze’nin önümüzdeki yıl kullanıma açılması hedefleniyor. Tamamlandığı 1960 yılından bu yana kentin kalbi sayılabilecek bir noktada bulunan, ancak içine nüfuz edilemeyen bir bölgenin, kamusal kullanıma açılması büyük bir adım... Alandaki yapıların tümünün cephelerinde açığa vurulan betonarme ızgara kentsel bellek bağlamında imge oluşturuyor… Küratöryal yaklaşımla sınıflanan eserler, gruplar halinde konteynerlerin içlerine yerleştirilerek sergilenecek. Konteynerler, rampalar ve köprüler ile birbirine bağlanarak bir dolaşım rotası oluşturuluyor. Bu “geçirgen” yapıyı saran şeffaf cephe, ziyaretçileri ziyaretleri sürecinde İstanbul manzarası ile karşı karşıya bırakacak…. Giriş mekanının anıtsal boşluğu, bir yandan müzeye ticari üniteler ve atölye mekanları sağlarken, diğer yandan farklı kamusal kullanımlara açık etkinliklere olanak verecek. Mekanın “geçişkenliğinin”, uzun süredir kente sırtını dönmüş olan yapı, kentliyle kuracağı yoğun bir ilişki türünü tetikleyecek…
Fri, 22 May 2020 - 32min - 58 - Emre Arolat - Geçirgen ve Geçişken - Bölüm 2
EAA’nın Karaköy 5 numaralı Antrepo’nun İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ne dönüştürülmesi için hazırladığı proje 2014 yılında tamamlandı ve inşaat süreci başlatıldı. Mimar Sinan Üniversitesi’ne tahsis edilen Antrepo, aralarında geç Osmanlı’dan günümüze, Türk resminin önemli eserlerinin bulunacağı ve kapsamlı dönemsel sergilere ev sahipliği yapabilecek bir müzeye dönüştürülüyor… Müze’nin önümüzdeki yıl kullanıma açılması hedefleniyor. Tamamlandığı 1960 yılından bu yana kentin kalbi sayılabilecek bir noktada bulunan, ancak içine nüfuz edilemeyen bir bölgenin, kamusal kullanıma açılması büyük bir adım... Alandaki yapıların tümünün cephelerinde açığa vurulan betonarme ızgara kentsel bellek bağlamında imge oluşturuyor… Küratöryal yaklaşımla sınıflanan Eserler, gruplar halinde konteynerlerin içlerine yerleştirilerek sergilenecek. Konteynerler, rampalar ve köprüler ile birbirine bağlanarak bir dolaşım rotası oluşturuluyor. Bu “geçirgen” yapıyı saran şeffaf cephe, ziyaretçileri ziyaretleri sürecinde İstanbul manzarası ile karşı karşıya bırakacak…. Giriş mekanının anıtsal boşluğu, bir yandan müzeye ticari üniteler ve atölye mekanları sağlarken, diğer yandan farklı kamusal kullanımlara açık etkinliklere olanak verecek. Mekanın “geçişkenliğinin”, uzun süredir kente sırtını dönmüş olan yapı, kentliyle kuracağı yoğun bir ilişki türünü tetikleyecek…
Fri, 22 May 2020 - 1h 04min - 57 - Emre Arolat - Geçirgen ve Geçişken - Bölüm 1
‘EAA’nın Karaköy 5 numaralı Antrepo’nun İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ne dönüştürülmesi için hazırladığı proje 2014 yılında tamamlandı ve inşaat süreci başlatıldı. Mimar Sinan Üniversitesi’ne tahsis edilen Antrepo, aralarında geç Osmanlı’dan günümüze, Türk resminin önemli eserlerinin bulunacağı ve kapsamlı dönemsel sergilere ev sahipliği yapabilecek bir müzeye dönüştürülüyor… Müze’nin önümüzdeki yıl kullanıma açılması hedefleniyor. Tamamlandığı 1960 yılından bu yana kentin kalbi sayılabilecek bir noktada bulunan, ancak içine nüfuz edilemeyen bir bölgenin, kamusal kullanıma açılması büyük bir adım... Alandaki yapıların tümünün cephelerinde açığa vurulan betonarme ızgara kentsel bellek bağlamında imge oluşturuyor… Küratöryal yaklaşımla sınıflanan Eserler, gruplar halinde konteynerlerin içlerine yerleştirilerek sergilenecek. Konteynerler, rampalar ve köprüler ile birbirine bağlanarak bir dolaşım rotası oluşturuluyor. Bu “geçirgen”yapıyı saran şeffaf cephe, ziyaretçileri ziyaretleri sürecinde İstanbul manzarası ile karşı karşıya bırakacak…. Giriş mekanının anıtsal boşluğu, bir yandan müzeye ticari üniteler ve atölye mekanları sağlarken, diğer yandan farklı kamusal kullanımlara açık etkinliklere olanak verecek. Mekanın “geçişkenliğinin”, uzun süredir kente sırtını dönmüş olan yapı, kentliyle kuracağı yoğun bir ilişki türünü tetikleyecek…
Fri, 22 May 2020 - 1h 21min - 56 - Cem Sorguç - Dünyevileştirme
Kültür, evreli bir süreç olarak pasajları içerisinde mekanını oluşturur. Kültürü bunu tanımlayan yapılar ile sınırlandıramayız. Sadece bu gaye ile yapılaşmaz bir oda, sınırları muğlak boşluk ya da bir sokak kültürün ve/veya sanatın performans mecrası, teşhir ve temsil mekanı olabilir. Kültür bir bütün olarak kendini sürdürmek isteyen organizmanın eklemleridir. Kurulu veya kendiliğinden, vasıflı ya da vasıfsız mimari yapı da eklemlerden biri olarak bütünün içerisinde yer alır. Yapılar kültür yapısı olarak ayrışmaz. Ait olduğu gündelik hayat kültürünün ve zamanının cisimleşmiş tezahürüdür.
Fri, 22 May 2020 - 1h 21min - 55 - Akbank Sanat Konuşmaları - Simge BurhanoğluThu, 21 May 2020 - 18min
- 54 - Akbank Sanat Konuşmaları - Rahmi Aksungur
Akbank Sanat Konuşmaları
’20-’21 Suretler – Süreçler
Moderatör: Doç. Dr. Serhan Ada
Konuk: Rahmi Aksungur
Akbank Sanat Konuşmaları’nın konuğu heykeltraş Rahmi Aksungur ile heykele başlangıç hikayesi, çalışma pratikleri, heykel ve enstelasyon ilişkisi, mekan ve eserin temasına uzanan detaylı söyleşi.
Thu, 21 May 2020 - 11min - 53 - Akbank Sanat Konuşmaları - Seyhun TopuzThu, 21 May 2020 - 15min
- 52 - Akbank Sanat Konuşmaları - Rabia ÇapaThu, 21 May 2020 - 15min
- 51 - Akbank Sanat Konuşmaları - KometThu, 21 May 2020 - 15min
- 50 - Akbank Sanat Konuşmaları - Haldun DostoğluThu, 21 May 2020 - 20min
- 49 - Akbank Sanat Konuşmaları - Günnur ÖzsoyThu, 21 May 2020 - 11min
- 48 - Akbank Sanat Konuşmaları - Elmas DenizThu, 21 May 2020 - 13min
- 47 - Akbank Sanat Konuşmaları - Deniz ArtunThu, 21 May 2020 - 14min
- 46 - Akbank Sanat Konuşmaları - Çelenk BafraThu, 21 May 2020 - 21min
- 45 - Akbank Sanat Konuşmaları - Ayşegül SönmezThu, 21 May 2020 - 12min
- 44 - Akbank Sanat Konuşmaları - Ali Kazma
Akbank Sanat Konuşmaları
’20-’21 Suretler – Süreçler
Moderatör: Doç. Dr. Serhan Ada
Konuk: Ali Kazma Akbank Sanat Konuşmaları’nın konuğu video sanatçısı Ali Kazma ile görsel sanatlara başlangıç hikayesinden video serilerine, eleştirmen Paul Ardenne ile olan dostluğundan mekan ve sergi ilişkisine dair düşüncelerine uzanan bir söyleşi.
Thu, 21 May 2020 - 13min - 43 - Akbank Sanat Konuşmaları - Alev EbüzziyaThu, 21 May 2020 - 09min
- 42 - Akbank Sanat Konuşmaları - Ahmet Doğu İpekThu, 21 May 2020 - 18min
- 41 - Foucault ve Öznellik- Ferda Keskin
Foucault ve Öznellik
Öznellik kavramı 1980’lerde Foucault’nun düşüncesinde merkezi bir yer edinir. Daha da önemlisi, Foucault aynı yıllarda kendi eserlerini tutarlı bir bütünün parçaları olarak yeniden yorumlar ve bu yorumun merkezine yine öznellik, özneleşme ve özneleştirme kavramlarını yerleştirir. Bu sunuşta Foucault’nun öznellik anlayışının bilgi ve iktidar pratikleriyle ilişkisi içinde ayrıntılı bir analizi yapıldı ve bu anlayışın Foucault’nun eser bütünündeki izi sürüldü.
Wed, 22 Apr 2020 - 1h 01min - 40 - Nietzsche ve Özgür Ruh - Örsan K. Öymen
Nietzsche ve Özgür Ruh
Bu sunumun amacı, 19. yüzyıl filozofu Friedrich Nietzsche’nin metinlerinde geçen “özgür ruh” kavramı üzerinden, Nietzsche’nin felsefedeki belli başlı kuramlara ve tektanrıcı dinlere yönelik eleştirilerini irdelemektir. Bu bağlamda, Nietzsche’nin, Platon’un İdealar kuramına ve Kant’ın kategorik buyruk ilkesine yönelik çözümlemeleriyle birlikte, Musevilik, Hıristiyanlık ve İslam dinlerine yönelik eleştirileri de ortaya konularak tartışmaya açıldı.
Wed, 22 Apr 2020 - 35min - 39 - Marx ve Felsefenin Dönüşümü - Türker Armaner
Marx ve Felsefenin Dönüşümü
Marx’ın 1800’lerin ortalarına kadar özgürlük, özel mülkiyet, yabancılaşma, siyasal iktisat, bürokrasi, dini varoluş biçimleri, piyasa ve daha birçok konuda yazdıkları, “eleştirel yaklaşım” olarak bilinen döneminde ele aldığı konular arasında yer alır. Bu döneminde Marx, temsiliyet ilişkilerinde de bir dönüşümü önerir ve felsefenin tarihsel konumu üzerine geniş ölçekte bir çerçeve çizer. Bu çerçevenin içine sanayi devrimi ile “çalışma”nın insan hayatındaki değişen konumu da girer ve Marx’ın eleştirel felsefesi, on dokuzuncu yüzyıl ile birlikte felsefi bakış açısının da yeni bir konum alması gerektiğini vurgular.
Tue, 21 Apr 2020 - 1h 00min - 38 - Hegel ve Modern Dünya - Ömer Albayrak
Hegel ve Modern Dünya
19. Yüzyıl Alman düşüncesinin zenginliği içinde Hegel’in durduğu yerin özgüllüğü onu benimseyenlerin de, ona karşı çıkanların da teslim ettikleri bir olgu haline gelmiştir. Kimilerince modernliğin filozofu, kimilerince de post-modernliğin filozofu olarak görülen Hegel’in modernlik bağlamında okunması hem onun gözünden modernliğin anlamının ortaya konmasına hem de modernlik açısından Hegel’in yerinin kendine haslığının ortaya çıkmasında önemli bir rol oynar. Gelenek, gelecek, tarihsellik ve özgürlük gibi temel kavramlar bağlamında, Hegel’in bugün için hâlâ önemli şeyler söyleyip söylemediğini; önceki yüzyılın Hegel’e bakışıyla, içinde bulunduğumuz yüzyıl başının Hegel’e bakış(lar)ı arasındaki farklara değinerek tartışıldı.
Tue, 21 Apr 2020 - 58min - 37 - Rorty ve Pragmatizm - Murat Baç
Rorty ve Pragmatizm
Pragmatizm görüşünün yakın zamanlardaki en etkili düşünürünün Richard Rorty (1931-2007) olduğu genelde kabul edilir. Rorty yalnızca Peirce, James ve Dewey gibi geleneksel pragmatistlerden etkilenmekle kalmamış, Hegel, Nietzsche, Heidegger, Davidson gibi düşünürlerin perspektiflerini de belli noktalarda felsefesi içine taşıyarak metafizik, epistemoloji, zihin felsefesi ve meta-felsefe konularında etkili ve hâlâ tartışılmaya devam eden iddialara imza atmıştır. Rorty’nin doğruluk ve gerçeklik gibi konulardaki tezleri ve bu tezlerin politik alanda verebileceği sonuçlar felsefeciler için ilginç bir irdeleme konusu oluşturmaktadır.
Tue, 21 Apr 2020 - 1h 10min - 36 - Husserl ve Bellek- Sanem Yazıcıoğlu
Husserl ve Bellek
Husserl’in zaman, algı ve bellek çözümlemeleri, kurucusu olduğu fenomenolojinin merkezindeki konular olarak görülebilir. Husserl’e göre zaman, hep “bir şeye ait zaman” olarak karşımıza çıkar, ancak bu şeyler de, tıpkı bir melodinin notası gibi belirdikleri gibi kaybolmakta, sürekli geçmişte kalmaktadırlar. Zamanın kuruluşunda karşımıza çıkan bu zorluk, belleğin doğru konumlandırılması ile aşılabilir ve geçmişte kalan şeyler bu sayede kaybolup gitmekten korunabilir. Bu nedenle Husserl, belleği “anlık izlenimler” ve bunların yeniden temsil edilmesini sağlayan “anımsama” olarak birbirinden ayırır ve iki ayrı başlık altında inceler. Bellek konusunda daha önce yapılmamış olan bu ayrım sayesinde Husserl, yaşantılarımızın en küçük anları ile genel tarihselliğimiz arasında özel bir bağ kurmaktadır.
Tue, 21 Apr 2020 - 33min - 35 - Kant ve Aydınlanma - Bülent Gözkan
Kant ve Aydınlanma
Kant’ın yaşadığı dönem (1724-1804), Batı dünyasında yaşanan çok önemli değişikliklerin meydana geldiği dönemdir aynı zamanda; ve bugün yaşamakta olduğumuz dünyanın temelleri büyük ölçüde o dönemde atılmıştır. O temellerin felsefi tarafında da Kant’ın çok önemli bir yeri vardır. Kant’ın Saf Aklın Eleştirisi kitabı tüm zamanların en önemli felsefi metinlerinden biri olarak, kendisinden önce gelen bütün bir felsefe anlayışını dönüştürmekle kalmamış, kendisinden sonraki felsefe anlayışının da sürekli referans noktası olmayı sürdürmüştür. Bu konuşma ile Kant’ın felsefe tarihi içindeki konumuna ve onun Aydınlanma Hareketi ile olan bağlantısına temas edildi, ayrıca Kant’ın kısa ancak çok önemli bir makalesi olan “Aydınlanma Nedir?” yazısını ele alındı. Bu yazıdaki temel mesele “artık bir makineden fazlası olan insana yararlılık temelinde yaklaşma düşüncesi, insan onuruna uygun bir davranışa” dönüşürken, özgürlüğün hem kamu düzenini muhafaza edecek şekilde, hem de daha iyi bir hayatı mümkün kılacak hukukî ve siyasî düzenlemelere imkân verilmesini sağlayacak şekilde kullanılmasının nasıl mümkün olabileceği meselesidir. Başka bir deyişle mesele, ahlâk ile siyasetin uyumunun tesis edilebilmesini sağlayacak ilkeyi tespit etme meselesidir. Kant'ın bu yazısı, Hegel’den başlayarak, Foucault ve Habermas’a kadar sayısız incelemenin ve başvurunun da konusu oldu.
Tue, 21 Apr 2020 - 1h 11min - 34 - Bellek ve Psikanaliz II - Saffet Murat Tura
Bellek ve Psikanaliz
“Nöro-felsefe açısından bellek ve psikanaliz”
Psikanalitik kuram ve uygulama modern nöro-biyolojik kavramların henüz yerleşmediği bir dönemde gelişmişti. Dolayısıyla psikanalizin hafıza anlayışı günlük yaşamda hafızayı kavrayışımızdan önemli bir farklılık göstermez. Bugün hafızanın oldukça kompleks bir beyin işlevi olduğunu biliyoruz. Hafızanın pek çok alt gurubu vardır. Psikanalizde ele alınan hafıza günümüz nöro-biyolojisinde “otobiyografik hafıza” adı verilen beyin işlevidir. Konuşmada bu işlevin insan duygu, düşünce ve davranışlarının belirlenmesinde ne ölçüde etkili olabileceği de tartışıldı.
Tue, 21 Apr 2020 - 59min - 33 - Bellek ve Görsel Sanatlar - Zeyno Pekünlü
“Gelecek stratejiler için arşivlemek”
Geçtiğimiz senelerde Yunanistan, Ukrayna, Mısır, Tunus, İspanya gibi yakın coğrafyalarda tarihin akışını sarsan ayaklanmalara şahit olduk. Kimi zaman parlamenter siyasete tercüme edilmeye çalışılan, kimi zaman öncesinden daha büyük baskı dönemlerinin takip ettiği bu hareketlenmelerin çoğunun bugüne sirayet eden duygusu şimdilik geçici yenilgi gibi görünüyor. En zayıf hissedilen zamanların, en ciddi hazırlık dönemleri de olabileceği bilgisiyle geleceğe dair yapılan strateji tartışmalarında sıklıkla dile getirilen araçlardan biri de arşivler oldu. Artık bitmiş saydığımız hareketlerin, ayaklanmaların dokümantasyonlarını nostaljik bir hatırlama ya da bir altın çağ özlemiyle değil, yeni politik özneler yaratmak amacıyla ziyaret etmek ve yeniden düşünmek bize verimli bir tartışma zemini hazırlayabilir mi? Tarihin bu özel anlarının her bir saniyesi defalarca farklı açılardan belgelendiği, kaydedildiği ve ardında dev data yığınları bıraktığı halde bir yandan da onu var eden özneler tarafından genellikle ‘temsil edilemez’ olarak tanımlanıyor. Olağanüstü koşullarda üretilen anonim ve kolektif bilgi her ne kadar etkileyici olsa da, hâlihazırda var olan ‘özgür paylaşım, özgür erişim, özgür kullanım’ ve teşhir stratejileri haricinde geçmiş deneyimleri gelecek hayallere bağlamak, özneleri güçlendirmek amacıyla bu arşivleri nasıl ele alabiliriz? Bu konuşma, Türkiye’den ve dünyadan hareketlere, ayaklanmalara dair arşivlerden yola çıkan çalışmalar üzerinden hatırlama stratejilerine dair ufak bir tartışma açmayı amaçlıyor.
Tue, 21 Apr 2020 - 1h 11min - 32 - Bellek ve Fotoğraf - Orhan Cem Çetin
Bellek ve Fotoğraf
“Fotoğraf: Bir kırık ayna. Fotoğraf ve bellek arasındaki aşk-nefret ilişkisi”
Bireysel belleğin egoyu koruyacak biçimde dinamik ve değişken olmasının muhtemelen hayatta kalma değeri var. Ama bir yandan da bu değişkenliği, uçuculuğu fark etmek hayli korkutucu. İnsanların deneyimlerini kayıt altına alma iştahı bu korkudan kaynaklanıyor olsa gerek. Fotoğrafın bulunmasından bugüne bir patlama halinde gelişmesi ve bir protez görsel hafızaya dönüşmesi böylece açıklanabilir. Öte yanda, fotografik kayıtların statik olması ve günümüzde kontrolümüz dışında varlıklarını sürdürmeleri başta dile getirilmiş olan işlevi ortadan kaldırabiliyor. Bu nedenle fotografik kayıtlarla hem belleğin sağlamasını yapıyor, hem de onlardan rahatsız olabiliyor, onları kimi zaman silmek, değiştirmek, tekrar tekrar düzenlemek istiyoruz. Üstelik bu süreç hem bireysel hem de toplumsal tarihin inşa edilme süreçlerinde gözlenebiliyor. Seminerde fotoğraf ve bellek arasındaki aşk-nefret ilişkisi bu çerçeve içinde tartışmaya açıldı.
Tue, 21 Apr 2020 - 45min - 31 - Bellek ve Mimarlık II - Pelin Tan
“Metod, artefakt, istisna: Yıkım mimarlığı ve bellek”
Lübnanlı düşünür Jalal Toufic, post-travmatik bellek yitiminin yıkıntılarını şu sözlerle tarif eder: “…Sert bir biçimde zarar görmüş yapıların, yerlerine başka yapılar inşa etmek için fiziksel yıkımı günahkarca bir tutumdur. Günahın nedeni yapıların harabe olmaları yüzünden ortadan kaldırılmaları değildir. Bir harabe kasten ortadan kaldırılamaz. Çünkü bir yapı yeniden inşa edilse ya da yıkılsa ve yerine başka yeni bir yapı inşa edilse bile gerçekte hala bir harabedir. Bu harabe de labirentimsi (labyrinthine) mekana ve zamana sahiptir ve en azından geçmişe dönük anlarda bunu anlar, deneyimleriz.” Toufic, kentsel harabeler, yıkıntı binalar icin ironik bir biçimde, “yaşayanların musallat olup mesken edindiği yerlerdir” der. Konuşmacı, Toufic’in “harabe”, Reza Negarestani’nin “çürüme ve formların” inşa süreci ve Mimar Eyal Weizman’ın “yıkım mimarlığı” kavramları çerçevesinde; savaş sonrası kent, eşik mekânlar ve yıkıntı mahalleler üzerinden mimarlık ve belleği tartıştı.
Tue, 21 Apr 2020 - 38min - 30 - Bellek ve Mimarlık I - Pelin Tan
Bellek ve Mimarlık
“Metod, artefakt, istisna: Yıkım mimarlığı ve bellek”
Lübnanlı düşünür Jalal Toufic, post-travmatik bellek yitiminin yıkıntılarını şu sözlerle tarif eder: “…Sert bir biçimde zarar görmüş yapıların, yerlerine başka yapılar inşa etmek için fiziksel yıkımı günahkarca bir tutumdur. Günahın nedeni yapıların harabe olmaları yüzünden ortadan kaldırılmaları değildir. Bir harabe kasten ortadan kaldırılamaz. Çünkü bir yapı yeniden inşa edilse ya da yıkılsa ve yerine başka yeni bir yapı inşa edilse bile gerçekte hala bir harabedir. Bu harabe de labirentimsi (labyrinthine) mekana ve zamana sahiptir ve en azından geçmişe dönük anlarda bunu anlar, deneyimleriz.” Toufic, kentsel harabeler, yıkıntı binalar icin ironik bir biçimde, “yaşayanların musallat olup mesken edindiği yerlerdir” der. Konuşmacı, Toufic’in “harabe”, Reza Negarestani’nin “çürüme ve formların” inşa süreci ve Mimar Eyal Weizman’ın “yıkım mimarlığı” kavramları çerçevesinde; savaş sonrası kent, eşik mekânlar ve yıkıntı mahalleler üzerinden mimarlık ve belleği tartıştı.
Tue, 21 Apr 2020 - 44min - 29 - Bellek ve Sosyoloji - Nazlı Ökten
Bellek ve Sosyoloji
“Bastırılanın geri dönüşü: Hatırlamanın ve unutmanın toplumsal/siyasal dinamikleri”
Bireylerin olduğu gibi toplumların da belleği var mıdır? Bundan 135 yıl önce Ernest Renan Sorbonne’da verdiği bir konferansta bir millet yaratmak için gerekli unsurlardan birinin unutmak ve hatta tarihsel hata olduğunu söylüyordu. Yenilgileri unutmak ve galibiyetleri hatırlamak. Ondan 95 yıl sonra 1977 yılında Louis Althusser Paris’de Ulusal Siyasal Bilimler Vakfı’nda verdiği Machiaveli’nin Yalnızlığı başlıklı bir konferansta, bastırılanın geri dönüşüne işaret eden unheimlichkeit kavramı aracılığıyla siyaset teorisini psikanaliz perspektifli bir okumaya tabi tutuyordu. Konuşma da bu perspektifin izini sürerek ortak belleğin oluşum aşamalarını sosyoloji, tarih, psikanaliz ve felsefenin kesişim noktalarından hareketle incelemeye çalışacaktır.
Tue, 21 Apr 2020 - 51min - 28 - Bellek ve Psikanaliz I - Saffet Murat Tura
Bellek ve Psikanaliz
“Nöro-felsefe açısından bellek ve psikanaliz”
Psikanalitik kuram ve uygulama modern nöro-biyolojik kavramların henüz yerleşmediği bir dönemde gelişmişti. Dolayısıyla psikanalizin hafıza anlayışı günlük yaşamda hafızayı kavrayışımızdan önemli bir farklılık göstermez. Bugün hafızanın oldukça kompleks bir beyin işlevi olduğunu biliyoruz. Hafızanın pek çok alt gurubu vardır. Psikanalizde ele alınan hafıza günümüz nöro-biyolojisinde “otobiyografik hafıza” adı verilen beyin işlevidir. Konuşmada bu işlevin insan duygu, düşünce ve davranışlarının belirlenmesinde ne ölçüde etkili olabileceği de tartışıldı.
Tue, 21 Apr 2020 - 59min - 27 - Bellek ve Psikoloji - Sami Gülgöz
Bellek ve Psikoloji
“Beyin hücresinden topluma her yönüyle yaşadıklarımızın hatırlanması”
Gündelik yaşamımızda hatırlamanın önemi özellikle unutunca ortaya çıkıyor. Oysa asıl şaşırtıcı olan kim olduğumuzu hatırlamaktan tutun da o gün neler yaptığımızı, geçmişte yaşadıklarımızı ve isteyip de yaşayamadıklarımızı, yaşadığımız dünyaya, ülkeye, şehre, mahalleye ve çevremizdeki insanlara dair o sonsuz sayıda malumatı bu denli çabasız bir biçimde hatırlayabilmemizdir. Bu hatırlamalar hakkında beyindeki sinir hücreleri düzeyinde araştırmalar olduğu gibi diğer uçta da toplumların neyi unutup neyi hatırladıkları üzerinde çalışmalar mevcut. Artık eskiden sandığımız gibi hatırlamaktan kastedilenin geçmişte gerçeğe sadık bir biçimde kaydedilmiş bir arşiv kaydını bulup çıkarmak olmadığını biliyoruz. Hatırlamak, sinir hücresi düzeyinden toplum düzeyine kadar her aşamada geçmişin tekrar tekrar yazıldığı bir eylem. Asıl sorulması gereken, bu koşullarda neden unuttuğumuz değil, nasıl olup da hâlâ bazı bilgilerin hatırlanabildiğidir.
Tue, 21 Apr 2020 - 1h 16min
Podcasts semelhantes a Akbank Sanat
- Global News Podcast BBC World Service
- El Partidazo de COPE COPE
- Herrera en COPE COPE
- The Dan Bongino Show Cumulus Podcast Network | Dan Bongino
- Es la Mañana de Federico esRadio
- La Noche de Dieter esRadio
- Hondelatte Raconte - Christophe Hondelatte Europe 1
- Dateline NBC NBC News
- 財經一路發 News98
- La rosa de los vientos OndaCero
- Más de uno OndaCero
- La Zanzara Radio 24
- L'Heure Du Crime RTL
- El Larguero SER Podcast
- Nadie Sabe Nada SER Podcast
- SER Historia SER Podcast
- Todo Concostrina SER Podcast
- 安住紳一郎の日曜天国 TBS RADIO
- TED Talks Daily TED
- アンガールズのジャンピン[オールナイトニッポンPODCAST] ニッポン放送
- 辛坊治郎 ズーム そこまで言うか! ニッポン放送
- 飯田浩司のOK! Cozy up! Podcast ニッポン放送
- 吳淡如人生實用商學院 吳淡如
- 武田鉄矢・今朝の三枚おろし 文化放送PodcastQR